𝑃𝑒𝑟 𝑎𝑠𝑝𝑒𝑟𝑎 𝑎𝑑 𝑎𝑠𝑡𝑟𝑎: ℎ𝑜𝑤 𝑖𝑡 𝑎𝑙𝑙 𝑠𝑡𝑎𝑟𝑡𝑒𝑑?

𝐻𝑜𝑤 𝑖𝑡 𝑎𝑙𝑙 𝑠𝑡𝑎𝑟𝑡𝑒𝑑?

Bu güzel bir soru. Peki biz zorluklardan yıldızlara nasıl ulaştık? 

Bir insanla uzun yıllar geçirip binlerce anı edindiğinizde ayrı kaldığınız her an içinizde büyük bir boşluk uyandırıyor. Ve aynı zamanda da büyük bir özlem biriktiriyorsunuz içinizde. Bu duygu sizin için çok kıymetli bir hale geliyor çünkü duygularınızı renklendiren bir insana sahip olmak fazlasıyla büyük bir şans gibi hissettiriyor. Ama tabiki de yıldızlara ulaşmak için sayısız yoldan geçmek hayatın bir parçası oluyor. Her şeyin bittiğini düşündüğünüz anda yepyeni bir sayfanın sizi beklediğini bilmenizi isterim. Çünkü bu ana birebir şahit olmuş biri olarak her şeyin geçtiğini ve yanınızda o insanın sizinle ne olursa olsun kaldığını gördüğünüzde birbirinizi seçmiş olduğunuzu çok daha iyi anlayacaksınız. Güvenmeyi ve daha bir çok duyguyu gerçekten hissedebildiğinizi gördüğünüzde doğru insanla birlikte olduğunuzu farkedeceksiniz. Gerçek anlamda mutlu hissettiğinizde, gerçekten gülebildiğinizde yaşamayı seveceksiniz. Zamanın götürücü ama aynı zamanda da iyileştirici olduğunu bilin. Ne kadar acı bıraksa da iyileştirecek, zorluklar sizi güçlendirecek. Ve emin olun ki her şey geçecek. Ne kadar kırılsanız da birbirinizde iyileşmek istediğinizde sımsıkı sarılın. Sımsıkı sarılacağınız o insanı bulacağınıza inanın. Kendinize sarılmayı öğrendiğinizde ona da sarılmayı öğreneceksiniz. Birbirinizde asla vazgeçmediğinizde başaracaksınız. Her şeyi atlatacaksınız ve hayat size bir şans verecek. Sadece inanın. Sizi yıldızlara taşıyan şey yaşadığınız zorluklar olacak. Tıpkı yıldızların görünmesini sağlayan şeyin karanlık olması gibi. Bir gece tavanı değil, yıldızları izlemeye başladığınızı farkedeceksiniz. Zorluklar sizi yıldızlara taşıyacak. 

𝑃𝑒𝑟 𝑎𝑠𝑝𝑒𝑟𝑎 𝑎𝑑 𝑎𝑠𝑡𝑟𝑎.

𝑁𝑜𝑟𝑎 𝑎𝑛𝑑 𝐿𝑦𝑟𝑎